Mersin, ülkesine aldığındın fazlasını veren bir kenttir…
Mersin, ülkesine aldığındın fazlasını veren bir kenttir…
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan KIZILTAN; "Bu yatırımlar Mersin’den daha çok Türkiye’nin ekonomik gelişmesini, ülkenin ihracatını, ülke ihracatının lojistiğini ve kalkınmasını ilerletecek yatırımlardır.
KIZILTAN; "Ne yazık ki Mersin, ekonomik gelişiminin önünde engel gibi duran bazı temel kamu yatırımlarının hayata geçmesini beklemekten yoruldu. Mersin kamuoyu aynı yatırımların “temeli atıldı, ihalesi verildi, inşaatı devam ediyor” gibi haber ve müjdelerini dinlemek istemiyor. Şunun altını çizerek vurgulamak isterim ki; Bu yatırımlar Mersin’den daha çok Türkiye’nin ekonomik gelişmesini, ülkenin ihracatını, ülke ihracatının lojistiğini ve kalkınmasını ilerletecek yatırımlardır. Yani, zarar gören sadece Mersin değil, Türkiye’dir. Ülkemizin ve kentimizin tüm realiteleri göz önünde tutulduğunda, bu yatırımların hayata geçmemesini gerektirecek hiç bir akılcı neden göremiyoruz. Bu da tüm Mersinlileri bir açıklama bekleme durumuna getiriyor.
“İşlevsiz yatırımlar beklemiyoruz”
Mersin temel ihtiyaç olmayan, işlevsiz, dekoratif yatırımlar beklemiyor ki…O şehirde var, bizim de olsun gibi bir beklentimiz yok. Aksine gerekli olan yapılsın diyoruz. Türkiye’nin katma değerli tarım ürünlerini üreten, ülkenin katma değerli sanayi ürünlerini üreten, ülkenin alternatif turizm hedefi ile başlayıp bunu daha da uluslararası bir turizm şekline çevirme potansiyeli Antalya’ya eş olan bir Mersin’in havalimanının bitmesi sadece Mersin için mi, yoksa ülkemiz için mi önemli? Gerçekte kazanan kim, kaybeden kim? Bu soruyu herkes kendisine sormalıdır. Ülkenin birçok yerinde acil ihtiyaç olmayan havalimanlarına, kullanılmayan lojistik merkezlere pay ayrılırken, ekonomiye anında dönüş yapacak Mersin neden bekliyor? Kaybeden sadece ve sadece Mersin diyenlere şunu söylemek isterim: Mersin kendi göbek bağını kendisi kesmeye alışkın bir kenttir, farklı bir kültür vardır. Biz kendimize yeni bir yol buluruz. Ama bu yatırımların hayata geçmemesinden dolayı kaybeden ülkemizdir diyorsanız; o halde sorun daha büyük demektir.
“Bu yazı Mersin’in ortak duygusu olarak algılanmalı”
Mersin gerçekçi bir kenttir. Zor zamanlarda bile ağlamayan, talep etmeyen bir kent olmuştur. Bu anlamda ülkemizin zor zamanlarında da fedakarlık yapmayı bilen, çok şey talep etmeyen bir kent olduk. Ama ülke kaynakları öncelik sırasına göre acil ihtiyaç gerekmeyen yerlerde yatırıma dönüşürken, gerçek yatırım noktası olan ve hem bölgeye hem de ülkeye hizmet edecek nokta olan Mersin’de rafa kaldırılınca elbette bu Mersinlilerde haklı bir tepkiye dönüşmektedir. Sanırım Mersin’in bu konudaki sessizliği birileri tarafından yanlış algılandı. Bu anlamda umarım bu yazı Mersin’in ortak duygusu olarak algılanır.
Tek tek isim vermeye gerek yok. Aynı yatırım konularını o kadar çok dile getirdik ki, artık yorulduk. Sokaktaki herhangi bir vatandaşa sorulsa her Mersinli bu sorunları, bekleyen yatırımları sayabilir. Türkiye’nin lojistik merkezi dediğiniz bir kentin lojistik merkezi olmaz mı? Hatta kendi finansmanını sağlayan, devletten bir şey beklemeyen bir lojistik merkez yatırımına yıllarca neden izin verilmedi ve bir yerel kamu kurumunun raporuna kurban edildi? Kim kazandı, kim kaybetti? Ülkenin katma değerli sanayi ürünlerini üreten bir sanayi kenti Mersin’in OSB-Otoban bağlantısı neden yapılmaz? Nedir bu kadar büyük engel? Turizm bölgeleri, liman kavşağı vs, vs, gerçekten artık bu kent bu yatırımları duymaktan bıktı. İşin daha kötü yanı ise tüm bu yatırımların hayata geçmemesi bir çok dedi kodu, yanlış algı ve ayrımcılığı da beraberinde getiriyor. Kimi daha kolaycılık yaparak hiçbir icra gücü olmayan Odalara suçu atıyor, kimileri yerel yönetimleri suçluyor –ki yerel yönetimler kamu kadar olmasa da icra gücü vardır ve sorumluluğu vardır- kimileri siyaseti suçluyor ve bunların kente verilen bir ceza olduğunu iddia ediyor vs. Her suçlamanın haklı veya haksız kısımları olabilir. Ama bu yatırımlar anlamsız ve mantıksız olarak bekledikçe bu söylentiler büyüyerek devam edecektir. Bunları durdurmak ise icra gücü olanların işidir. Uyumlu bir kamu ve yerel yönetim çabası ve iradesi gerekir. Biz özel sektör olarak, kentin STK’ları olarak her zaman Mersin’e bir çivi çakanın yanındayız.
“Görevimiz yol haritası çizmek”
Yakın zamanda yerel yönetim seçimleri var. Bu konu ile ilgili “Mersin Başkanından ne bekliyor?” sorusunu soran bir Arama Konferansı düzenledik. Sonuçlarını ayrıca bir STK’lar buluşması ile daha derinlemesine inceleyip, bu sonuç ve beklentilerin toplumun daha geniş çaplı bir incelemesine tabi tutacağız. Elden geçen bu sonuçlara gereken ilaveler yapılarak tamamlanıp tüm Mersinlilerle paylaşılacak. Amacımız kentin beklentilerini adaylara doğru şekilde bildirmek ve bir yol haritası oluşturmaktır. Bizlerin görevi budur. Hayata geçirmek onların… Ancak geçmişin olumsuz tecrübeleri zaman zaman bu çabalarımızı anlamsız hale getiriyor.
Sonuç olarak bekleyen yatırımlara dönersek: Mersin artık gelinen bu noktada bir açıklama bekliyor… Ama icraat, yatırımların hızlanması ve bunun topluma gösterilmesi en anlamlı ve en etkin açıklama olacaktır… Tüm yetkililere sesleniyoruz. Mersin’i ikinci plana atmayın; çünkü Mersin aldığından fazlasını ülkesine veren bir kenttir, Mersin ülkemizin ekonomik zenginliğidir, toplumsal huzurudur. Gelin bu zenginliği, bu huzuru yüceltelim.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.