Mersin, avantajlı bir noktada
Mersin, avantajlı bir noktada
Mersinin dayanıklı tüketim malzemeleri satışında diğer illerden daha avantajlı bir konumda bulunduğuna dikkat çekerek sektörün Türkiye geneline göre daha iyi durumda olduğunu anlatan Yılmaz, Yine de tüm zincirin halkaları birbirini etkiliyor.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 8 No’lu Dayanıklı Tüketim Malları Meslek Komitesi Başkanı İbrahim Yılmaz, piyasalardaki durgunluğun giderilmesi adına sektör temsilcilerinin bir araya gelerek satış ve tanıtım yapacakları, kente özel bir fuar düzenlenmesi çağrısında bulundu. Özellikle düğün sezonunun açılacağı Mayıs ayında böyle bir planlamanın yapılması halinde sektörün canlanacağına inandığını kaydeden Yılmaz, bu konuda Büyükşehir Belediyesi, MTSO Yönetimi ve fuar firmasından destek beklediklerini söyledi.
İlk olarak komite çalışmalarına değinen 8 No’lu Komite Başkanı İbrahim Yılmaz, son dönemlerde düzenlenebilecek sektörel fuar çalışmasına yoğunlaştıklarını anlattı. Gerekirse diğer komitelerle ortak bir çalışma yaparak mobilyacılar ve elektronikçileri de dahil ederek, daha geniş katılımlı bir organizasyon düzenlenebileceğini bildiren Yılmaz şunları söyledi:
“Son dönemlerde piyasalarda yaşanan durgunluğu yaza girdiğimiz, düğün sezonunun açıldığı bir dönemde düzenleyeceğimiz ortak organizasyon ile canlandırabileceğimizi düşünüyoruz. Fuar firmasının takvimine göre bir planlama yaparak belki fuar alanını kullanıp ürünlerimizin tanıtımını yapıp kampanyalı satışlar gerçekleştirebiliriz. Bu sayede özellikle düğün sezonunda halkımız da birçok yeri dolaşmak yerine ihtiyacı olan ürünleri tek bir yerde görüp hem zamandan kazanır hem de kampanyalı fiyatlarla satın alma imkanı yakalayabilir. Öncelikle katılmak isteyen firmalardan talep toplanıp ardından kim ürününü pazarlamak istiyorsa yer verilebilir. Bunun için belediyeler ve Odamız ile ortak bir çalışma yürütebiliriz.”
“Mersin, avantajlı bir noktada”
Mersin’in dayanıklı tüketim malzemeleri satışında diğer illerden daha avantajlı bir konumda bulunduğuna dikkat çekerek sektörün Türkiye geneline göre daha iyi durumda olduğunu anlatan Yılmaz, “Yine de tüm zincirin halkaları birbirini etkiliyor. Belirsizlik ve durgunluk hepimize yansıyor ve piyasaların canlanması için ekstra girişimlere ihtiyaç duyuluyor” değerlendirmesini yaptı.
Mersin’in memur kenti ve turizm kenti olması nedeniyle dayanıklı tüketim malzemesi satışlarının rutin olarak devam ettiğini bildiren Yılmaz, Mersin’deki turizmin daha çok yazlık konutlara dayalı olması nedeniyle bu konutların eşya ihtiyacının kent içinden temin edilmesiyle sektörün hareketlendiğini hatırlattı. Aynı zamanda kentin son dönemlerde yoğun göç aldığına da dikkat çeken Yılmaz, bu göçlerin de sektördeki harekete katkı sağladığına değindi.
Özellikle klima satışlarında yüzde 50’ye varan artışlar yaşandığını dile getiren İbrahim Yılmaz, diğer kalemlerde durgunluk olmasına rağmen yaz ayına girilmesiyle birlikte yeniden bir hareketlenme yaşanacağını düşündüğünü söyledi. Düğün sezonunun açılmasıyla birlikte satışlarda bir artış beklediklerine değinen Yılmaz, bu dönemin iyi değerlendirilmesi halinde yılsonunun iyi bir tabloyla kapatılabileceğini söyledi.
“Mağazacılık şekil değiştiriyor”
Mersin’de mağazacılığın şekil değiştirmeye başladığına da değinen İbrahim Yılmaz, gerek bu değişim gerekse piyasalardaki durgunlukla birlikte geçen yıl kentte sektörde faaliyet gösteren firmaların yaklaşık yüzde 7-8’inin kapandığını anlattı. Kentin aldığı yoğun göçle birlikte artan nüfus potansiyeline hitap edecek büyük kapasiteli işletmelerin öne çıkmaya başladığını bildiren Yılmaz, “Küçük işletmeler bu nedenle kapanmaya başladı. İki ve üçüncü çevreyolunda birçok ürünün bir arada satıldığı büyük kapasiteli işletmeler açılmaya başladı. Bu nedenle kapanan firmalarımız olsa da genel anlamda Mersin’deki ticari kapasitenin azaldığını düşünmüyorum. Yalnızca çalışma yön değiştirip büyük mağazacılık sistemine geçiş başladı” ifadelerini kullandı.
“Personele yönelik eğitimler artmalı”
Değişen mağazacılık koşullarında hizmetin de yenilenmesi gerektiğine dikkat çeken İbrahim Yılmaz, bu değişimin hem halka daha iyi koşullarda hizmet verilmesi hem de turizm kentine yakışır bir görüntü sergilenmesi adına önem taşıdığını söyledi. MTSO’dan bu noktada da destek beklediklerine değinen Yılmaz, özellikle Eğitim ve Kalkınma Vakfı aracılığıyla hizmet sektöründe faaliyet gösteren personel için kıyafetten, hitaba, öfke kontrolünden diksiyona kadar birçok alanda kişisel gelişim eğitmelerini artırarak devam ettirmesi talebinde bulundu.
Özellikle yoğun göç alan bir kent olması nedeniyle Mersin’de kültürel farklardan kaynaklı üslup farklılıkları, konuşma bozuklukları yaşandığını hatırlatan Yılmaz, turizmin gözbebeği metropol bir kente özellikle hizmet sektöründe bu tür görüntülerin yakışmadığını vurguladı.
Bu konuyla ilgili belediyeden beklentileri olduğunu da ifade eden Yılmaz, “Özellikle çevre temizliği çok önemli. Belediyelerin bu noktada cezai uygulamaları olmalı. Kamu birimlerinin bu anlamdaki duyarlılığı piyasaya yansımıyor. Kapısının önüne, yerlere çöp atanlar cezalandırılmalı. Bu ayrıntı gibi gözükse de kentimizin güzelleşmesi, turizmin canlanması, ekonomimizin canlanmasına önemli katkı sağlayacaktır” dedi.
“KDV ile belli başlı indirimler yapıldı”
Sektöre ilişkin değerlendirmeler de yapan İbrahim Yılmaz, beyaz eşyaya uygulanan KDV indirimini değerlendirdi. Devletin bu yöndeki çalışmasının önemli bir adım olduğunu anlatan Yılmaz, beyaz eşyada markadan markaya değişen belli başlı indirimler uygulandığını ya da ekstra hediyeler verilerek satışların hareketlendirildiğini söyledi. Bu çalışmanın Nisan ayı sonunda biteceğini hatırlatan Yılmaz, “Sezon dışı dönemin hareketlendirilmesi amacıyla başlatılan çalışmanın sezonda da devam etmesi halinde satışlarımızın artarak devam edeceğine inanıyorum. Bu nedenle beklentimiz bu uygulamanın yılsonuna kadar uzatılması yönündedir. Uzatma yönündeki görüşmelerin yapıldığı haberlerini de duyuyor ve bekliyoruz” dedi.
Yalnızca beyaz eşya ve mobilyada değil, birçok sektörde hareket yaşanması gerektiğini, silsile halinde tüm sektörlerin birbirini etkilediğini kaydeden Yılmaz, “Örneğin inşaatta da hareketin artması adına çalışmaları izliyoruz. Bu alanda yaşanacak bir canlanma da bize yansıyacaktır. Ya da tarım. Kazanç olacak ki çiftçi gelip bizden alışveriş yapabilsin. Bu nedenle ekonomide topyekun bir canlanma en büyük beklentimiz” değerlendirmesini yaptı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.