Tarımsal dönüşümün merkezi: “MERSİN AGROPARK” …
Bu noktada bölgesel kalkınma kavramını ilk yakalayan kent Mersin oldu ve 2000’li yılların başlarında Türkiye’nin ilk Bölgesel Yenilik Stratejisi Projesi’ni hayata geçiren kent oldu. O dönemlerde de bu süreçlerin içinde olmanın heyecanını yaşadım. MTSO çatısı altında aldığım tüm görevlerde bu hedeflere yönelik çalışmalar yaptık. İşte Mersin’in bu makro projesinin hedeflerinden birisi de kentin başat sektörlerinin tüm paydaşlarının yer aldığı platformlar kurmaktı. Sonunda Mersin o dönemde tarım-gıda, lojistik ve turizm platformlarını kurdu. Her platformun da inovasyon farkındalığı yaratmak, sektörlerinde yenilikçiliği teşvik etmek ve eğitimler düzenlemenin yanında, somut bazı hedefleri vardı. Turizm Platformunun hedeflerinden birisi Mersin’de belirlenen hedefe yönelik konsept turizm yatırım alanları tahsis ettirmek ve devlet teşviklerinin verilmesini sağlamaktı. Lojistik Platformunun somut hedefi Mersin’de Türkiye’nin modern anlamda ilk Lojistik Köyünü kurmaktı. Tarım-Gıda Platformunun somut hedeflerinden birisi de yine Türkiye’de bir ilk olacak olan Tarım-Gıda Teknoparkını, Mersin Agropark’ı kurmaktı.
Mersin projelerinde pes etmedi
Aradan geçen yaklaşık 15 yılın ardından geldiğimiz noktada, ilgili bakanlıkların yetki karmaşalarına, bürokrasiye ve tüm sorunlara rağmen bugün Lojistik Merkezin yer tahsisi aşamasına geldik. Zararın neresinden dönülse kardır diyerek bu amaca doğru yürüyoruz. Kısa sürede Mersin’i, Türkiye’nin doğal lojistik merkezi olan Mersin’i tüm bölgeye hizmet ve katkı verecek olan bu lojistik merkeze kavuşturacağız. Turizmde ise, o dönemde kurulan Turizm Platformu gerek turizm alanları tahsisinde, gerekse Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın yapılması lobisinde çok emek verdi. Bunlar da yaklaşık bu geçen 15 yılda ancak belli bir noktaya geldi. Arzu ettiğimiz hedeflere ulaşamasak da Mersin’de birçok önemli noktada turizm yatırım alanları ilan edildi ve Çukurova Havalimanı inşaatı yavaş da olsa tamamlanma noktasına geldi. Ancak, tüm bu platform hedefleri arasında 15 yılımızı alsa da, somut anlamda ortaya çıkabilen ilk projemiz bir tarım-gıda teknoparkı olan “Mersin Agropark” oldu. Mersin Agropark tarımın başkenti diyebileceğimiz bir kent için gecikmiş de olsa, tüm Mersin’in sevinmesi ve gurur duyması gereken hayati bir projedir.
Mersin Agropark, firma kabullerine başladı
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğü Türkiye’nin ilk Tarım Teknoparkı olan “Mersin Agropark” bakanlar kurulu kararıyla Tarsus’taki 800 dönümlük arazisine kavuştu. Bu bölge Mersin Tarım Gıda İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi ilan edildi. Ardından çalışmalar Mersin Agropark Tarım ve Gıda İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kurucu ve İşletmeciliği A.Ş. ismiyle kurucu ve işletici şirketin oluşturulmasıyla devam etti. Alanın imarından projelendirilmesine kadar olan çalışmalar tamamlandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan alınan onaylar ile yapım ihalesi gerçekleşti. Toplam 800 bin metrekarelik alanda hizmet verecek olan Mersin Agropark’ın inşaat alanı 24 bin 266 metrekare olup ilk etapta yaklaşık 3 bin 500 metrekarelik kısmı inşa ettik ve kiralama sözleşmelerine başladık. Türkiye’nin ilk Tarım-Gıda teknoparkı olan Mersin Agropark, firma kabullerine başladı. Mersin Agropark tarımla ilgili yeni tohum çeşitleri, tarım makineleri, biyolojik mücadele, nanoteknolojik ürünler, teknolojik seralar gibi ar-ge projeleri yapmak isteyenlerin projelerini bekliyor. Bilim kurulu onayından sonra arazi ve ofis kiralama aşaması başlıyor. İlk etabını bitirdiğimiz Agropark binamızda firma kabullerine başladık.
Mersin Agropark kümelenme yaratacak
Agroparkın sağladığı birçok avantaj var. Öncelikle, çalışanlar gelir vergisinden muaf olacak. Yurt dışından getirilen makinelerden gümrük vergisi ve KDV alınmayacak. Yurtiçinden alınan makinelerde KDV muafiyeti olacak ve ar-ge’den oluşan kazanç da kurumlar vergisinden muaf olacak. İkinci önemli avantaj ise burada yaptığımız etkinlikler ve firma buluşturmalarıyla kendi içlerinde sinerji oluşturarak, yeni projeler çıkmasını sağlayacağız. Bir diğer avantaj da Mersin Agropark’ın tanınırlığını sağlayarak buradaki firmalarımızın da uluslararası düzeyde tanıtımına destek vererek onlara prestij sağlamak olacaktır. Dünyanın geçtiği pandemi ve savaşlardan sonra tarım ve gıdanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı. Bu anlamda bu proje bir ulusal güvenlik projesi olarak görülmelidir. İçerisinde 48 adet ofisin yer alacağı Agropark’ta, araştırmacılar ve özel sektör temsilcileri, yeni tohum çeşitlerinden, sera konstrüksiyonlarına, nano teknolojilerden tarımsal makinelere, organik besinlerden, alternatif ürünlere kadar birçok alanda ar-ge çalışmaları yürütme imkanı bulacak. Tam bir kümelenme alanı olacak. Ayrıca inşaatın tamamlanması beklenmeden gerekli izinler alınarak 2,5 ve 5 dekarlık alanlarda toprakta ekim yapılarak yürütülecek ar-ge çalışmalarına başlanması da mümkün olacak.
Tarımla ilgili ar-ge projesi olanları bekliyoruz
Bu önemli teknoparkta yer almak için öncelikle tarımla ilgili bir ar-ge projeniz olması lazım. Yeni tohum çeşidi, ithali durduracak veya doğayı kirletmeyecek insan sağlığına zararı olmayacak bir ilaç gübre, yeni modern sera konstrüksiyonu, tarım makineleri, tarım 4.0 dediğimiz uzaktan takip ilaçlama sistemleri ve yazılımlar gibi yenilikçi projeleriniz varsa bunu projelendirip teknoparka başvuruyorsunuz. Bilim kurulumuz bu ar-ge projelerini değerlendirip yönetim kurulu onayından geçirerek doğru projelere sahip olan girişimci ve araştırmacılara yer tahsisi gerçekleştirilecek. Ben, tarımın hangi tarafında olursa olsun ar-ge projesi olan tüm girişimcileri Mersin Agropark’ta yer almaya davet ediyorum. Büyük Atatürk’ün sözü ile bitirirsek: “Tarım milli ekonominin temelidir”. Ve unutmayalım ki sanayinin de temeli tarımdır. Mersin Agropark hem Mersin tarımının, hem bölge tarımının hem de Türkiye tarımının dönüşüm noktası olacaktır. Emek veren, katkı koyan, paydaş olan herkese, her kuruma teşekkür ediyoruz.
Ayhan KIZILTAN
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı