Kızıltan"Sorunlarımız var ama ülkemize güveniyoruz"
Kızıltan; "Türkiye olarak kendi iç dinamiklerimizden de kaynaklanan yanları olsa da, daha çok son yıllarda artarak büyüyen küresel ekonomik daralma, artan küresel rekabet, küçülen dünya ekonomisi gibi dış etkenlerin ağırlıklı olduğu bir ekonomik kırılganlık yaşıyoruz. Dünya ekonomisine tam anlamıyla entegre bir ülke olarak bu büyük resimden etkilenmememiz mümkün değil elbette. Bir de buna güneyimizde Suriye’de yaşanan sosyal ve siyasal sorunlar, terör ve iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan milyonlarca sığınmacıya ülke olarak yaptığımız ve hazineye ciddi bir külfet olan maddi destek ve yine güney sınırlarımızda kurulmak istenen terör devletine karşı Türkiye olarak haklı ve hukuki bir tepki olan askeri harekatların ABD ve AB ülkeleri tarafından haksızca manipüle edilmesi ekonomimizde döviz artışı başta olmak üzere olumsuz sonuçlara neden oldu. Türk reel sektörü kısa ve orta vadeli daralma sorunları yaşadı. Hala reel sektör olarak uzun vadeli projeksiyonlarda zorlanıyoruz. Fakat ülke olarak bu haklı davada ortak bir tavır sergilememiz ve Türkiye’nin kararlı duruşu sonunda ve buna ek olarak Türkiye’nin mültecilerden tutun bölgedeki barışa verdiği desteğin sonunda bu konudaki haklılığı da ortaya çıkmaya başladı.
Üretim ve ihracat seferberliği elzemdir…
Her şeye rağmen üreten, özellikle Ocak-Temmuz 2019 dönemi ekonomik rakamlara baktığımızda ihracatını bir önceki döneme göre 3 arttıran bir Türkiye var. Ve hala bunca baskıya rağmen en büyük ihracat kalemimiz sanayi ürünleridir. Ve en büyük pazarlarımız Asya ile Avrupa gibi gelişmiş ülkelerdir. Tüm bu gelişmeler sonunda bir çok kredilendirme kuruluşunun son haftalarda verdiği olumlu puan artışları da bunun işaretidir aslında. Bir de buna Rusya, Irak, İran gibi komşularımızla olan iyi ilişkiler eklenince resim daha da umut verir hale gelmektedir. Artık yapmamız gereken şey içerde yapmamız gereken şeylere odaklanmaktır. Üretime odaklanmak, üretene destek vermek ve bu üretimi ihracata entegre etmek bir seferberlik haline gelmek zorundadır. Kısacası Türkiye’nin her ili ve ilçesi ile üretim ve ihracat seferberliği ilan etmeliyiz. Üreten her firmamızı korumalıyız. Gençlere iş yaratmaya odaklanmak zorundayız. Ve tüm bunları yaparken mutlaka iş dünyasına, bu işin tabanına sormak, onların düşüncesini öğrenerek bunları yapmak zorundayız. Sorunlarımız var ama ülkemize güveniyoruz. Akılcı ve ortak kararlarla üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yok.
MTSO Meslek Komitelerinden çok şey bekliyoruz
Gerek bölgesel gerekse il bazında sektörlerimizin daha nitelikli hale gelmesi ve sorunlarını çözmesi anlamında en büyük gücümüz sektörün seçilmişleri olan MTSO Meslek Komitelerimizidir. Ülkemizde çıkarılan çözüm odaklı akılcı yasa ve kanunların arkasında, sektörel sorunları çözümlerinin arkasında, Mersin ekonomisi ile ilgili her hayırlı iş ve projenin arkasında MTSO Meslek Komitelerinin çalışma ve düşünceleri vardır. Bu anlamda MTSO olarak Meslek Komitelerimizden çok şey bekliyoruz. MTSO Meclisi ve Yönetim Kurulu olarak Meslek Komitelerimizle çok daha sık bir araya gelecek organizasyonlar planlıyoruz. Mersin için düşünen, kaygılanan, dertlenen, Mersinlilerin işini aşını düşünen, Mersin gönüllüsü olan Meslek Komitelerimizle gurur duyuyoruz. MTSO Yönetim Kurulu olarak Meslek Komitelerimizden gelen her öneriyi, her düşünceyi, her projeyi önemseyerek inceliyor ve bu değerli tecrübelerden yararlanıyoruz.