Başkan Gültak Susma Orucunu Mersin Büyükşehir Meclisinde Bozdu
Muhalif meclis üyelerinin, Devlet ve Hükümetin deprem bölgesine hem geç hem de yetersiz şekilde müdahale ettiği yönündeki eleştirilerine de yanıt verdiği konuşmasında Başkan Gültak; sadece yerli değil, yabancı bilim insanlarının da böylesi bir depremin binlerce yıldır görülmediğini yazdığını ifade etti. Akdeniz Belediye Başkanı Gültak’ın Meclis’teki konuşmasının satır başları şöyle:
“Güneşi balçıkla sıvayamazsınız”
“Avrupalı uzmanlar da binlerce yıldır görülmemiş bir kara harekâtından bahsediyor. Yani öyle yüzyıl falan diyorlar, o mantıklı değil. Çok büyük bir karasal hareketten, çok büyük bir afetten bahsediyoruz. Bunun altını mutlaka çizelim. Üzülüyorum; Çünkü bizim devletimiz büyük bir devlettir, ilk günden itibaren oradadır. İktidarımız, Bakanlarımız oradadır. Sayın Cumhurbaşkanımız kaç kez gitmiştir ve gitmeye devam ediyordur. Böyle yaparak güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Herkes hizmet etmiştir. Mersin Büyükşehir de Akdeniz de Yenişehir de Toroslar vesaire vesaire, hizmet etmiştir.”
Bu konuşmayı yaptığım için özür diliyorum!
“Bunları konuşmayı hoş bulmuyorum ama siyaset algı üzerinden gittiğinden, konuşmaz isek sanki biz bir şey yapmıyoruz, her şeyi birileri yapıyor gibi veya iktidar yapmıyor gibi algılandığı için halkımdan da bu konuşmayı yaptığım için özür diliyorum… Çok ilginçtir; Çay ve Çilek mahallelerinde yapılacak olan kentsel dönüşüm projelerinde, önceki HDP’li Meclis üyeleri ve Belediye Başkanı’nın yürütmeyi durdurma davası vardır ve kazanmışlardır.”
Çay ve Çilek’e ‘Hayır’; Barış’a ‘Evet’...
“Yani bizden önceki belediye başkanı kentsel dönüşüme hayır demiştir ve dava açmıştır. Tabi mantık aynı… Baktığınızda Akdeniz Belediyesi’nde Çay Mahallesi ile ilgili kentsel dönüşüm oylamasında, aynı mantık devreye girmiş; CHP ve HDP meclis üyeleri ret oyu vermiştir. Ne ilginçtir ki Barış Mahallesi’nde yapılacak kentsel dönüşüme CHP ve HDP’li üyeler evet demişlerdir. Büyük bir çıkmaz var burada. Yani bir yere ‘Hayır’, bir yere ‘Evet’ Bunu
halkımızın takdirine bırakıyorum. Bunlar, Meclis tutanaklarında mevcuttur. Allah bizlere böyle bir acıyı bir daha yaşatmasın.”
“Vicdanım rahat uyumak istiyorum”
“2021 ve 2022 yıllarında, göreve geldiğim günden beri kaçak yapılarla uğraşıyorum. Her seferinde ceza kesiyorum ve savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum. Bir siyasetçinin pek yapmayacağı bir iş ama herkes kendi döneminden sorumlu… 10 yıl, 20 yıl sonra birilerinin kapısını, benim kapımı çalmasını istemiyorum, vicdanım rahat yatmak istiyorum.”
“Mahalle mahalle gezip beni kötülediler”
“Mersin kamuoyuna söylüyorum; 2021 ve 2022 yılları arasında, kaçak dosyalarına biliyorsunuz encümen ceza kesiyor. Bunlar da mevcuttur, yeri geldiğinde basınla paylaşacağım. CHP ve HDP üyelerinin kaçak yapı cezalarına şerh kararları vardır. Yani kaçak yapıyı destekliyor arkadaşlar. Bunların fotokopilerini alıp, mahalle mahalle gezip, ‘biz ceza kesilmesini istemiyoruz, başkan istiyor’ deyip beni kötülemişlerdir. Bunların hepsi delillidir, ispatlıdır, zamanı gelince basınla da paylaşacağım.”
“Kentsel dönüşüme, kaçak yapıya ‘hayır’ diyenler belli”
“Çok ilginçtir; kentsel dönüşüm dediğimiz iş, sadece TOKİ’nin yapabileceği bir iş olduğu gibi belediyelerin de yapabileceği veya kombine, ortak olarak yapabilecekleri de bir iştir. Altını çizdik; Encümen’de ‘kaçağa cezaya hayır’ diyen arkadaşlar belli, ceza kesmeyenler belli. Mahkemeye verenler belli. Mecliste hayır oyu kullananlar belli. Bunları kamuoyuyla özellikle paylaşmak istiyorum.”
“Siyasi bütün riskleri göze alıp kolları sıvadım”
“Akdeniz Belediyesi’nden bahsettiğiniz için bana da cevap hakkı doğdu. Belediye Başkanı açısından kentsel dönüşümdeki en önemli şey nedir biliyor musunuz? Riske girmektir, siyasetçi açısından. Hele Akdeniz’de iseniz. Hele hele karşınızda siyasi figürler, sizinle ilgili iftira ve yalanlar atarak, insanları kandıran yüklü bir enerji varsa karşınızda, en büyük iş riske girip, elleri kolları sıvazlayıp, oradaki insanlara kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğunu anlatmanız gerekiyor. Anlatmadığınız takdirde hepsi kâğıt üzerinde kalıyor. Evet, Mustafa Gültak, burada devreye girdi.”
“Çay Mahallesi’nde hak sahiplerine anahtarlarını teslim ediyoruz”
“Barış Mahallesi’nde şu an (hak sahipleriyle) yüzde 94 oranında anlaşmış durumdayız. Bütün görüşmeleri biz yaptık. Eğer biz o insanlara güven telkin etmeseydik, o insanları ikna etmeseydik, kimse evini bize, TOKİ’ye vermezdi. Çay Mahallesi’nde de aynı şekilde… Bütün gezileri, programları ben yaptım, insanlarla görüştüm, şu an Çay’da da buradan müjdesini vereyim; Cuma günü inşallah anahtarlarını teslim ediyoruz. Hayırlı uğurlu olsun Çay Mahallesi halkına. Eğer siz, vatandaşı ikna etmezseniz, TOKİ buraya gelip de ‘haydi ev yapıyorum’ diyemez.”
“Hiçbir zaman çıkıp ‘Akdeniz Belediyesi olarak (ben) yapıyorum’ demedim”
“Hem Turgut Reis’te hem Barış, Bahçe ve Çay Mahallesi’nde riskli alanlar ilan edilmesini de bizim belediyemiz Bakanlıktan talep etmiştir. Yani bu da bir siyasetçi için risktir. Riskli alan
ilan ediyorsunuz, vatandaşla karşı karşıya geliyorsunuz. Bütün projelerin çiziminde de bizzat Akdeniz Belediyesi, şu an mevcut konutlarla ilgili müdahil olmuştur. Kamulaştırma davalarının; yüzde 66’nın üzerinde çıkmanız gerekiyor ki bizde yüzde 94; öbür tarafta çok az bir sıkıntı var. Kamulaştırma davalarının, dava açılması, sürecin takibi, vatandaşla muhatap olunmasını Akdeniz Belediyesi yapmıştır, TOKİ yapmamıştır.”
“Biz risk almasaydık, kentsel dönüşüm hayaldi”
“Bunun gibi, imarın hazırlanmasında, özellikle Barış ve Bahçe’de kendimiz hazırladık; sonrasında da Büyükşehir’e getirdik. Riskli alan ilan edilmesi ve kentsel dönüşümle ilgili tüm çalışmaları Akdeniz Belediyesi başlatmıştır. Kısacası; bugün TOKİ ile birlikte bin konutu bitirmenin gururunu yaşıyoruz. Ben hiçbir zaman bunu saklamadım; TV programlarında, ulusal ve yerel kanallarda Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Çevre Şehircilik Bakanımıza ve TOKİ yetkililerine teşekkür ettim. TOKİ ile birlikte yapıyoruz. Ben hiçbir zaman çıkıp da ‘Tek başıma, Akdeniz Belediyesi olarak (ben) yapıyorum’ demedim. Tekrar büyüklerimize teşekkür ediyorum. Ama burada riski alan, özellikle Akdeniz Belediyesi’nde riski alan, vatandaşı ikna eden biziz. Bunlar olmasaydı kentsel dönüşüm hayaldi.”
“Geç de olsa daire başkanlığını açıyorsunuz. Hayırlı olsun”
“Hatırlıyor musunuz? Elazığ depreminden sonra kentsel dönüşümün öneminden bahsetmiştik. Siz de bize ‘şov yapma’ demiştiniz. Biz dedik ki her şeyi devletten beklemeyelim; ‘vatandaşımızın da artık riske girmesi, elini cebine atması lazım’ demiştik. O videoyu bazı arkadaşlar aldı ve bizi trend topic yaptılar. O arkadaşlara da teşekkür ediyorum; Türkiye birincisi olmuştuk. Dolayısıyla Sayın Başkan; daha önce de size kaç kere söyledim… ‘Lütfen gelin, Çay’da Çilek’te Büyükşehir olarak kentsel dönüşüme girin’ dedim. Ama girmediniz. Şimdi geç de olsa Daire Başkanlığı’nı açıyorsunuz; hayırlı uğurlu olsun. Buradan sesleniyorum sizlere; Gelin, Çay’da, Çilek’te, Şevket Sümer’de, Güneş’te kentsel dönüşüm projelerini hazırlayın, beraber Ankara’ya gidelim. Ne yapılması gerekiyorsa yapalım. Hiçbir engelle karşılaşmazsınız.”
“Kenti 20 yıldır siz yönetiyorsunuz, bunca kaçağa neden izin verdiniz?”
“İmar affı… Türkiye Cumhuriyeti’nde bugüne kadar 23 kere imar affı olmuştur. Yani sadece bizim iktidarımızın çıkarmış olduğu bir af değildir. Sizlere; Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerine soruyorum; 20 yıldır bu şehri siz yönetiyorsunuz. Yenişehir’i, Mezitli’yi, Akdeniz’i birçok ilçeyi yönettiniz. Peki; neden bu kadar kaçağa izin verdiniz? Vermeseydiniz! Kısacası kentsel dönüşümün risklerine rağmen biz bitirmenin gururunu duyuyoruz. Umarım diğer arkadaşlar da bunu yapar.”