Nakliyeciler Sitesi Modern Bir Lojistik Merkeze Dönüşmelidir
Hem kentin ana giriş-çıkış noktasındaki trafiğin kilitlenmemesi adına, hem de daha çağdaş ve verimli hizmet verebilmek adına daha köklü bir çözüm olan “Mersin Lojistik Merkezi” hayata geçirilmek zorundadır. Mersin’de bu projeye uygun birçok yer var. Özellikle kentin tüm taşımacılık ve bütüncül lojistik ihtiyaçlarını karşılayacak böylesi bir merkez için çok uygun hazine ve atıl durumda olan kamu kurumları arazileri var. Bu gibi arazilerin envanteri şeffaf bir şekilde ilgili kurumların bilgisine açılırsa kentin gereksinimlerini daha iyi planlayabiliriz. Yerel yönetimlerimizle, Esnaf ve Sanatkarlar Odamız ve ilgili tüm dinamiklerle görüşüyoruz. Bu konuda ilgili tüm kurumlar koordineli hareket etmeli. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüzden hazine arazilerinin mevcut durumuna ait bir bilgilendirme talep ettik. Konunun aynı zamanda bir lojistik kenti olan Mersin ekonomisi adına, kentsel gelişim adına ne kadar önemli olduğunu belirttik. Gelecek yanıta göre, sadece modern bir Lojistik Merkez değil, aynı zamanda bu kamu arazilerinin kümelenme mantığı ile sektörel sanayi ve ticaret siteleri kurma adına da kullanabilme adına çalışmalar yapacağız. Bu konuda yer seçimlerini Mersin olarak yerel yönetimlerden Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na, MTSO’dan ilgili tüm kurum ve kuruluşlara kadar birlikte yapacağız ve Mersin adına en doğru kararı birlikte vermek istiyoruz. Kentin hazine arazileri kentin tamamının yararlanacağı şekilde değerlendirilmelidir. Bu konu ile ilgili talebimizin kısa sürede yanıtlanacağını umuyor ve bekliyoruz. Ekonomisi belli bir boyuta ve niteliğe ulaşmış bir Mersin olarak, birçok sektörde ulusal ve uluslararası alanda marka ürün ve değerler üreten bir Mersin olarak artık kentin üreticilerinin ve ticaret firmalarının merdiven altlarına veya sokak aralarına dağılmış şekilde, plansız ve verimsiz çalışmalarını istemiyoruz. Kümelenmiş sektörel sanayi siteleri, Sektörel Ticaret Siteleri kent ekonomisinin ve istihdamının itici gücüdür. Bu anlamda uygun hazine arazilerinin bu şekilde kullanılması, Mersin ekonomisinde hem nitelikli ve planlı üretim ve ticaret hacminin artması anlamında, hem de çağdaş bir kentleşme anlamında başka bir seviyeye çıkaracaktır.
Mersin’in sektörel OSB’lere ihtiyacı var
Mersin’de ana sektörler tarım, lojistik, turizm ve sanayi olsa da, gerçekten büyük hacimli ve markalaşmış üretim yapan, kentin gizli sektörleri diyebileceğimiz, Mersin girişimcisinin çabası ve girişimcilik ruhu ile oluşturduğu sektörler var. Tekstil ve mobilya bunların başında geliyor. Mersin özellikle tekstil sektöründe eşofman altı üretim ve bebek takımları gibi belli konfeksiyon ürünlerinde liderliğe oynayan bir kent. Birçok firmamız ve büyük bir üretim hacmi var. Ancak, bu sektör kente dağılmış halde, mahalle arası küçük atölyelerde plansız ve düzensiz bir üretim yapıyor. Bu firmaların bir çatı altında toplanması gerekiyor. Bu anlamda Mersin’in acilen bir Tekstil OSB’sine ihtiyacı var. Bu firmaların çoğu az 5 bin metre kare kapalı üretim alanına ihtiyaç duyduklarını söylüyorlar. Bu sektör bir OSB yapılanması ile desteklenir ve bir çatı altında toplanırsa büyüyen bu firmalar olağanüstü bir istihdam yaratacaktır. OSB mantığında daha da kurumsallaşacak olan bu firmaların markalaşma, kurumsallaşma, ihracata entegre olma anlamında da eksikleri tamamlayacak ve gerçek katma değeri işte o zaman yaratacaklardır. Firmalarımız ürünlerini başka illerden gelen alıcıların ihraç ettiğini söylüyor. Limanımız var, uzman gümrük sektörümüz var, lojistik gücümüz ve dış ticaret bilgimiz var. MTSO olarak bu anlamda da tüm firmalarımıza ihracata entegrasyon anlamında hizmet veriyoruz zaten. Neden bu sektörümüz de OSB yapılanmasının yaratacağı rekabet gücü ile büyümesin? İşte atıl hazine ve kamu kurumu arazileri bu amaca yönelik kullanılsa daha anlamlı olmaz mı?
MTSO pandemi sürecinde de projeler kazanmaya devam etti
İlkinin yakında açılışını yapacağımız toplam 3 projemiz var. Kısa süre sonra açılışını yapacağımız “ENDÜSTRİYEL TASARIM VE KOBİ DANIŞMANLIK MERKEZİ ATÖLYE 1886” yeni girişimci olan Start-Up firmalarından KOBİ’lere, tüm üyelerimize, genç girişimcilere hizmet verecek bir merkez. “ATÖLYE 1886” içinde Fab-Lab olan, yani kendin tasarla, kendin üret mantığında ortak kullanım atölyeleri olan, hizmet alanların, üyelerimizin piyasanın kullandığı Catia, Ansys, Solid ve benzeri tasarım ve çizim programlarını kullanabileceği ve öğrenebileceği Tasarım Atölyeleri olan, tasarımdan üretime, modellemeye kadar birçok şeyi bu ortak kullanım atölyelerinin alt yapısını kullanarak yapabileceği imkanları olan bir teknolojik atölye. Danışmanlar ve mentörler bu firmalarımıza destek olacak. MTSO Hizmet Binamızın zemin katında hizmet verecek olan “Atölye 1886” Mersin’in dijital dönüşüm noktası olacak. Ansys programı ile yatırım öncesi fabrika simülasyonu ya da üretim süreçlerinin incelenmesi için simülasyon hizmeti verilecek ki böylesi bir hizmet bir Oda çatısı altında ilk kez yapılacak. Ulusal ve uluslararası hibe projeleri hakkında üyelerimiz ihtiyaç duyduğu danışmanlık hizmetini veya danışman, mentör eşleştirme hizmetlerini de bu merkezden alabilecek.
Avrupa Birliği fonlarından aldığımız diğer bir proje ise “Mersin ilinde (İSG) iş sağlığı ve güvenliği destekleme ve rehberlik sisteminin geliştirilmesi projesi”. Bu projede hedef sektörlerimiz çok tehlikeli sınıflar olan kimya, metal ve inşaat sektörleri olacak. Bu projede firma çalışanları, işverenler ve İSG uzmanları için 3 temel hedefimiz var. Önce İSG alanında farkındalığı arttırmak, sonra alandaki mevcut olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve sonuncu olarak İSG alanındaki uygulamaları AB standartlarında yaygınlaştırmak. Var olan İSG uygulamalarını IT tabanlı şekilde, daha çağdaş ve teknolojik uygulamalarla geliştirmek. Bu noktada “İngiltere Ulusal iş sağlığı ve sınav kurumu” ile iş birliği yapıyoruz.
AB fonlarından kazandığımız diğer bir projemiz ise yakında imzasını atacağımız “Mersin ilinde Mesleki eğitimin entegrasyonu ile iş dünyasının değişen ihtiyaçlarının karşılanması projesi”. MTSO olarak sektörlerin doğru insan kaynağına erişimini hayati bir konu olarak görüyoruz.
Normalleşme başladı ama sorunlar devam ediyor
Tam kapanma ve sert pandemi kısıtlamaları yeni normalleşme kararları ile yumuşamaya başladı. Ancak, özellikle yeme-içme sektörleri saat akşam 9 kısıtlamasına takılıyorlar ve bu sınırlama bu sektörün derdine derman olamıyor. Pandemi başladığından bu güne kadar tam üç tam kapanma yaşadık. Özellikle perakende sektörü ve yeme–içme mekanları büyük zarar gördü. Ciddi ciro kaybı, kira sorunu, çalışanların maaşları gibi sorunları tam destek göremedi. Bu anlamda bu sektörün saat kısıtlaması yeniden revize edilecektir diye düşünüyoruz. Bu sektörler de Turizm alanının bir parçasıdır. Bu anlamda turizm sektöründe gösterilen normalleşme bu sektörlerde de uygulanmalıdır. Yaraların sarılmasının çok zor olduğu bir süreçten geçiyoruz. Özellikle pandemiden en çok etkilenen bu sektörlere doğrudan destekler verilmeli ve verilen desteklerin prosedürleri daha yalın, kolay erişilir olmalı. Gerek yaygın aşılama ile gerekse katı yasaklardan daha çok toplum duyarlılığı ve kurallara uymasıyla bu süreci de aşacağımız inanıyoruz. Ekonominin çarklarının dönmesi sosyal huzur meselesidir. Bu anlamda bu çarkın durmaması ve katı kuralların gelmemesi için Mersinlileri tüm pandemi kurallarına uyma konusunda daha dikkatli ve hassas olmaya davet ediyoruz.
Ayhan Kızıltan
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı