Çelik, “Mersin İl Millî Eğitim Müdürlüğüne göre İskilipli Atıf Hoca âlim değil, hain”
ÇELİK; "İl millî eğitim müdürlüğü, şube yönetim kurulu üyemizin sosyal medya hesabındaki İskilipli Atıf Hoca’ya yapılan haksızlığı ve hukuksuzluğu gündeme getiren paylaşımını üzerine vazife alarak disiplin soruşturmasına konu etmiş, müfettişler eliyle hazırlattığı raporda sırf ceza verebilmek için fırsata dönüştürmüş, paylaşımı da çarpıtmıştır.
Soruşturma raporunda, İskilipli Atıf Hoca, “vatana ihanet suçlamasıyla idam edilmiş” bir kişi olarak tanımlanarak tarihî gerçeklik ters yüz edilmiştir. Yine aynı paylaşımda İskilipli Atıf Hoca hakkında ‘İslam âlimi’ denilmesi, il millî eğitim müdürlüğü tarafından zorlama yorumlarla “Atatürk’e ve Cumhuriyet değerlerine hakaret” olarak nitelendirilmiştir.
Raporda, “paylaşım içeriğinde geçen ve İstiklal Mahkemelerince vatana ihanet suçlamasıyla yargılanarak idam edilen İskilipli Atıf Hocaya ‘İslam âlimi’ göndermesi yapması, bu göndermenin Atatürk’ün vefat yıl dönümünde yapılmış olması, Cumhuriyet değerlerine bağlı toplumun büyük bir kesiminde Atatürk’e hakaret ve saygısızlık olarak algılanmasına sebep olduğu” ifadelerine yer verilmiştir.
Mersin İl Millî Eğitim Müdürlüğü, İskilipli Atıf Hoca’nın vatana ihanetten değil, şapka kanununa muhalefetten yargılanarak idam edildiğini bilmiyorsa, bu durum, Mersin’de eğitimi hangi bilgi seviyesindeki insanların yönettiğini ortaya koyması bakımından bir fecaattir. Biliyor ama sırf ceza vermek için tarihi gerçekliği çarpıtıyorsa, bu, Mersin’de eğitim çalışanlarının nasıl bir mobbing ortamında çalıştığının göstergesidir.
Raporda yer alan, ‘devletin resmî görüşünden farklı olarak İskilipli Atıf Hoca hakkındaki ‘İslam âlimi’ görüşünün devletin temel değerlerinin tamamına karşı olmak anlamına gelmeyeceği’ ibaresi de hukuki ve ilmî yönden hayret vericidir. Devletin resmî görüşü olamaz. Demokratik bir hukuk devletinde devlet, görüşler ve inanışlar karşısında yansız olmak zorundadır. Devletin resmî bir görüşü olursa vatandaşları karşısında yansızlığını yitirir, taraf olmakla kalmaz, diğer bütün görüşleri baştan mahkûm etmiş olur. Bu nedenle devletin de devletin memurları olan müfettişlerin de herhangi bir konuda devletin resmî görüşü olduğunu ileri sürme, buna dayanma veya savunma hakları yoktur.
Bir insanın âlim olup olmadığına ve milletin vicdanında yerinin neresi olduğuna karar vermek bir İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün uhdesinde değildir. Bu tür tarihî olayları ve kişilikleri kendi kötü emellerine alet etmek de yöneticilik ahlakıyla bağdaşmamaktadır"
Abdulla ÇELİK
Eğitim-Bir-Sen Mersin 1 No.lu Şube Başkanı