Özkan ”AK Parti, Bir Dava Partisidir”
İstişare toplantısında kurucu üyelerini tek tek dinleyen Özkan, yaptığı konuşmada; “ Değerli dava Arkadaşlarım
AK Parti malum dinamik bir yapıdır. Partimizin kuruluşunda alın teri bulunan, emek vermiş çok kıymetli dava arkadaşlarımız bu dinamizmin birer parçasıdır. Hangi seviyede olursa olsun bu çatı altında vazife üstlenen tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
AK Parti’de eski diye bir kavram yoktur. Her AK Partili son nefesine kadar bu kutlu davanın mensubudur. Partimizde sadece görev değişikliği olur. Teşkilatlarımızda, belediyelerimizde, meclisimizde sorumluluk üstlenmiş tüm arkadaşlarımızla farklı konumlarda birlikte çalışmayı her zaman çok önemsediğimizi bilmenizi isterim.
Yenilenerek, her dönem bayrağı daha ileri taşıyacak kardeşlerimize görevi devrederek yolumuza devam ediyoruz. Ancak görev devri davamıza olan sorumluluk devri anlamına gelmez. Görevi devralan kardeşlerimize muvaffakiyetler dileyerek kenara çekilmek, emekli olmak bize yakışmaz. Davada emeklilik olmaz, emektarlık olur.
Allah'a sonsuz humdu senalar olsun ki bizim büyük davamız fani isimler, fani şahsiyetler üzerine değil, baki hakikatler üzerine inşa edilmiş, bugüne kadar böyle gelmiştir ve böyle de gidecektir. Kendisi olmadan, ya da bir başkası olmadan bu davanın, bu hareketin yol alamayacağını, bu sancağın düşeceğini zannedenler, bu davayı anlamamıştır… AK Parti, şahıslarla var olmuş, şahıslarla bugüne gelmiş bir parti değildir. AK Parti, bir dava partisidir.
Bizler değerimizi, kim olduğumuzla, makamlarımızla değil, davamıza ne kadar katkıda bulunduğumuzla ölçtük. Ülkemizin her meselesine, büyük bir emaneti sırtladığımız bilinciyle yaklaştık.
Şu bir gerçek ki, birbirine kenetlenmiş yüreklerin oluşturduğu güvenlik duvarını, hiçbir kuvvet aşamaz. Biz bu gerçeği, kalkışmalardan tutun, ekonomik darbe girişimlerine kadar her kulvarda yıllardır ispat ediyoruz. En büyük kalkan, en büyük silah, milyonlardan oluşan tek bir yumruğun manevi gücüdür. Geceleri şemaya açılan ellerdir, yapılan dualardır. Bir davaya gönül vermek, bir davanın gönül neferi olmak mevsim şartları ne olursa olsun köklere sımsıkı tutunmayı gerektirir.
Biz iktidarın değil, Türkiye için, çocuklarımızın geleceği için, medeniyetimizin ihyası için kurduğumuz hayallerin peşindeyiz.
Türkiye sevgisi tüm şahsi menfaatlerin üzerinde bir sevgidir. Türkiye yalnızca bir ülke değil, gelecek nesillere emanet edilecek bir değerler bütünüdür. İnanın, Türkiye'ye sadece bizlerin değil, tüm dünyanın ihtiyacı var. Biz gerek dünyanın en cömert ülkesi olma sıfatımızla, gerekse dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara kol kanat geren tabiatımızla, mazlumlara umut bir ülkeyiz. Dünyanın karanlıkları yenmesinde, bizim medeniyet değerlerimizin yaydığı ışığın büyük etkisi var. Umarım bu gerçekler, nasıl büyük bir amacın parçası olduğumuzu bir kez daha hatırlamamıza vesile olur.
Şunu herkes bilmelidir ki, AK Parti’nin sahibi millettir. Bunun için milletimizle kucaklaşmayı sağlayan, hizmet sevdası olanlar ile yol alabiliriz. AK Parti’de ilçe başkanı, il başkanı, yönetim kurulu üyesi, belediye başkanı, milletvekili olmak demek, günün 24 saati milletin emrinde olmak demektir. Böyle bir çalışma temposunu göze alamayan bu tür görevlere de talip olmamalıdır. Millete hizmet etmek yük değil, şereflerin en büyüğüdür. Bizim milletimiz, kendisine yapılan hiçbir hizmeti unutmaz, bu hissiyatını hem gönlünde yaşatır, hem de önüne geldiğinde sandıktaki iradesiyle ortaya koyar. AK Parti kimliğiyle milletimizle muhatap olan her kardeşimizin bu gerçekler ışığında çalışmalarını yürütmesi gerekiyor.
Sizlerin de, bulunduğunuz mecralarda ve görev alanlarınızda benzer bir mücadelenin içinde olduğunuza inanıyorum. Buradaki her bir arkadaşımın en büyük meselesi, sorumluluğunu üstlendiğimiz kutlu davaya hizmet etmek, şahsiyetimizle, siyasetimizle, duruşumuzla, icraatımızla milletimizin gönlünü kazanmaktır. Herhangi bir arkadaşımız kendi özel işi ve ilişkileri dair herhangi bir konuyu davasından daha önemli gördüğüne inanmıyorum. İstisnasız her birimiz önce ülkem, önce milletime hizmet, önce partim, diyerek işlerimize dört elle sarılmak mecburiyetindeyiz.
Aksi halde sadece milletimize mahcup olmakla kalmaz, aynı zamanda hizmetkârı olduğumuz kutlu davaya da zarar veririz. Allah göstermesin hiç kimsenin böyle bir vebalin altına bilerek ve isteyerek girebileceğine ihtimal vermiyorum. Her zaman söylediğimiz gibi, AK Parti milletimiz tarafından kurulmuş ve bugüne kadar da milletimizin desteği, duası sayesinde ayakta kalmış bir partidir. Bizim Rabbimizden başka yönelecek hiçbir mabudumuz, milletimizden başka yaslanacak hiçbir dayanağımız yoktur.
Milletimiz bizden atalet değil, hizmet bekliyor. Hakk’ın ve halkın rızasını kazanacak işler yapmaya devam ettiğimiz sürece Allah’ın izniyle hiç kimse AK Parti’nin bileğini bükemez, önünü kesemez.
AK Parti, Türkiye’nin son 18 yılına damga vurmanın yanında geleceğinin de partisidir. Sizler partimizi ne kadar iyi temsil eder, milletimizle olan bağını ne kadar güçlendirirseniz ülkemiz de hedeflerine o kadar hızlı ve kararlı bir şekilde yürüyebilir.
İnşallah bizler her birimiz içinde bulunduğumuz bu süreci tam bir dayanışma içinde kardeşlik hukukunu gözeterek başarıyla yürüteceğiz.
Sözlerimi Muhammed İkbal'in şu veciz ifadesiyle bitirmek istiyorum; 'Harekette birlik olmazsa, fikirdeki birlik faydasızdır.
Bugüne kadar verdiğiniz emekler ve bundan sonraki çalışmalarınız için her birinize tekrar tekrar şükranlarımı sunuyorum.
Çalışmalarımızın başarısı için Rabbime dua ediyor,
Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” dedi.