“Türkiye Cumhuriyeti bölgenin güvenliğinin teminatıdır”
61 ihracatçı birliği, 13 genel sekterliği ve 27 sektörü ile 85 bine yaklaşan ihracat ailesinin çatı kuruluşu Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Yönetim Kurulu Üyeleri, Birlik ve Sektör Başkanları ve TİM Üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Suriye sınırında terör örgütleri PKK/PYD/YPG ve DEAŞ’a karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nı desteklemek için Şanlıurfa’ya gitti. TİM Başkanı İsmail Gülle, burada Barış Pınarı Harekatı’na destek bildirisini Şanlıurfa Valilik binası önünde açıkladı. Açıklamanın ardından Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine geçen TİM Heyeti burada da Belediyeyi ziyaret etti.
TİM’in ülkemize yönelmiş olan terör tehdidini ortadan kaldırmak ve Suriyeli dostlarımızın tekrar evlerine dönebilmeleri için gereken huzur ve istikrarı sağlamak için yapılan “Barış Pınarı Operasyonunu” tüm gücüyle desteklediğini söyleyen Gülle,85 bine yakın ihracatçının temsilcisi olarak Türkiye’nin bu haklı mücadelesini anlatacaklarını belirtti. Gülle, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler bu doğrultuda; yurtdışında ve içinde elimizdeki her imkanı seferber edecek, Türkiye’de yatırımları olan, bizler ile iş yapan yabancı iş insanlarının bilgilendirilmesi adına yoğun çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bilhassa batılı iş çevrelerinde Türkiye’nin yürüttüğü haklı mücadeleyi anlatarak, yürütülen kara propagandanın, operasyon sürecinde şanlı ordumuza, devletimize ve milletimize leke sürmesine kararlılıkla engel olacağız.”
Milli egemenliğin,güvenlikten ticarete kadar her kademede vazgeçilmez olduğunun bilinciyle; Türkiye’nin ihracatçılarının 7 gün 24 saat teyakkuzda olduğunu belirten Gülle, “Firmalarımızın ve sektörlerimizin ihracatlarını an ve an takip ediyor, Hükümetimiz ve Ticaret Bakanlığımız koordinasyonunda ihracatçılarımızın tüm talep ve sıkıntılarına çözüm üretiyoruz” dedi.
“Türkiye Cumhuriyeti bölgenin güvenliğinin teminatıdır”
Ülkemizin bölgenin tartışılmaz gücü olarak ulusal güvenlik için risk ve tehdit oluşturan birçok terör örgütüyle mücadele ettiğini söyleyen İsmail Gülle, şunları kaydetti: “Türkiye Cumhuriyeti, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin imkân ve kabiliyetleriyle, bölgemizde her zaman barışın, güvenliğin ve istikrarın en büyük teminatı oldu. Suriye’deki iç karışıklıktan faydalanan terör örgütü PKK-YPG-PYD unsurları sınırımızda ve bölgede etnik temizlik faaliyetlerine girişmişti. Başta Human Rights Watch olmak üzere; çok sayıda uluslararası kuruluş, PKK’nın Kuzey Suriye’de sivil halka uyguladığı baskıyı da raporladı. Bilinmelidir ki Barış Pınarı Harekatı’nın en temel amacı, komşumuz Suriye’yi bölerek, siyasi mecralar peşinde koşan terör örgütlerinin etkisizleştirilerek, terör örgütlerinden arındırılan alanın, tekrar gerçek sahiplerine iade edilmesidir. Barış Pınarı Operasyonu’nda Türkiye, Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51. Maddesi’nde ifadesini bulan, “meşru müdafaa” hakkına ve Suriye ile yapılan “Adana Mutabakatına” uygun bir şekilde hareket ediyor. Şanlı ordumuzum Suriye’de, 2016 Ağustos’unda Fırat Kalkanı ile başlayan, daha sonra Zeytin Dalı ile devam eden ve bugün de Barış Pınarı harekatı ile taçlandırdığı harekatlar, ulusumuzun gelecek nesillerini, evlatlarımızı güvenli bir coğrafyada yaşatmayı planlayan tarihi bir vizyondur. Büyük bir fedakarlıktır. Başta PKK ve DAEŞ terör örgütleri olmak üzere, sınır bölgemizin terörden arındırılması, ve neredeyse on yıldır kucak açtığımız mülteci kardeşlerimizin, evlerine dönebilmeleri için gerekli olan, huzur ve düzenin tekrar kurulması şanlı ordumuzun başarılı harekatlarıyla olacak. Bizi ekonomik yaptırımlar ile tehdit edenler Türkiye’nin, Suriye’deki krizin başından beri 3,5 milyon mülteciye kucak açtığını, insanlara, barınak, yemek, istihdam sağladığını, eğitim ve sağlık hizmetlerini seferber ettiğini; bugün ise, evlerinden uzaklaştırılan mülteci kardeşlerimizin, tekrar evlerine dönebilmeleri adına, kahraman askeriyle canını siper ettiğini akıllarından çıkartmamalılardır. Unutmamalıyız ki; güvenli olmayan bir coğrafyada yapılan hiçbir şey güvenli olmaz. Geleceğiniz güvenli olmaz. Ekonominiz ihracatınız güvenli olmaz. Aileniz güvenli olmaz. Yatırımlarınız güvenli olmaz. O nedenle, güçlü, kendinden ve geleceğinden emin bir Türkiye coğrafyamızın güvenliği için daima var olacaktır. Bugün şanlı ordumuzun ve yüce devletimizin yaptığı da budur. Ülkemiz için, gözlerini kırpmadan canlarını vermiş aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor; gazilerimizin önünde de saygı ile eğiliyoruz. Onların hakkını asla ödeyemeyiz. Allah yüce Türk milletini her türlü beladan kurtarsın, devletimize kuvvet versin, ordumuzu daima muzaffer kılsın.”