Başkan Seçer: “En Düşük İşçi Ücretini 7268 Tl’ye Çıkardık. Toplu İş Sözleşmemiz Hayırlı Olsun”
Başkan Seçer, Büyükşehir Belediyesi ile MESKi’de toplu iş sözleşmesi imzalandığını belirterek, “Belediyemiz ile belediyemize bağlı MESKİ’DE toplu iş sözleşmemizi imzaladık. İşçilerimizin günlük yevmiyelerini Haziran ayına göre yüzde 50 oranında artırdık. En düşük işçi ücretini de 7268 TL’ye çıkardık. Ne kadar yüksek ücret verilirse verilsin, hayat pahalılığı devam ettiği ve alım gücü düştüğü sürece ülkemizde ne yazık ki emeğiyle çalışan insanların yaşam standardı geriye doğru gidiyor. Bu gerçeğin de farkında olarak, işçilerimize 6 ayda bir enflasyon farkını da vereceğiz. Belediye olarak bir tarafta kamu kaynaklarını doğru şekilde halka hizmet olarak sunmak zorundayız, ama bir taraftan da hizmetleri yapan belediye çalışanlarımızın haklarını vermek durumundayız” dedi.
Kadrolu işçilerle ilgili konuyla sözlerini sürdüren Başkan Seçer, “Bir de toplamda 850 civarında kadrolu işçimiz var. Onların durumunu da bir ek protokolle düzeltmek için, bu toplu sözleşmenin bitmesini bekliyorduk. Normalde onların sözleşmesi 2023 Mart ayında. Şimdi bu toplu sözleşmeden sonra bir referans çıktı karşımıza. Makul bir şey yapacağız” ifadelerini kullandı.
“Okan Merzeci ve 18. Cadde kesişimindeki noktada çalışmalarımızı başlattık”
Başkan Seçer, Okan Merzeci ve 18. Cadde kesişimindeki noktada, dikenli yol olarak anılan bölgede trafiği rahatlatmak amacı taşıyan çalışmaları başlattıklarını duyurarak, “8 Ağustos itibari ile orada çalışma başlattık. Bir tünel geçiş projelendirmiştik. Proje uzunluğu toplam 636 metre, kapalı kesit uzunluğu 56 metre olacak. Yapılan programa göre de 75 günde tamamlayacağız. Çünkü projemizin zamanında tamamlanması için önümüzdeki ay itibari ile okulların da açılacağını düşünürsek, arkadaşlarımız 24 saat esasına dayalı olarak çalışmalarını sürdürüyorlar” diye konuştu.
Seçer, Mezitli içme suyu şebeke hattı için kent adına sevindirici gelişmelerin olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
“Şehrimiz adına önemli, değerli ve sevindirici bir haber var. Mezitli İçme Suyu Projesi için, Fransız Kalkınma Ajansı ile İller Bankası arasında Belediye Hizmetleri Projesi 1 kapsamında sağlanan yatırım hibe desteği 17 milyon 150 bin avro tutarında ve buna ilişkin alt hibe anlaşması İller Bankası ile MESKİ arasında 1 Eylül 2020 tarihinde imzalanmıştı. Bu doğrultuda Mezitli İçme Suyu Projesi’nin yapımına ait standart ihale dökümanları, teknik şartnameler ve yaklaşık maliyet çalışmaları tamamlandı. Fransız Kalkınma Ajansı tarafından ‘ihale dökümanı ve eklerine itiraz yoktur’ görüş yazısı MESKİ’ye 8 Ağustos tarihinde bildirildi. Yani her şey tamamlanmış oldu. Burada emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Daha önce Meclis’te bu tartışmaların yapıldığını kaydeden Başkan Seçer, “39 milyon avro değerinde Türkiye’de yaşayan mülteciler fonundan, yani FRTT II kapsamında bir hibe kredisi verilmesi söz konusuydu. Bunların bir an önce hayata geçirilmesi için çabalarımız olmuştu. Şimdi üç önemli projeden bir tanesi, alacağımız yönetim kurulu kararıyla haftaya ihale ilanına çıkacak. Mezitli için gerekliydi, Mezitli İçme Suyu Şebekesi sürekli arıza veren demode bir sistemdi. Şimdi 17 milyon 150 bin avro tutarında hibe anlaşmasıyla, Mezitli’nin bu sorununu da ortadan kaldırmış olacağız. Ancak; Akdeniz’e bağlı Homurlu, Kazanlı ile Toroslar Mahalleleri Kanalizasyon Projesi ve en önemlilerinden bir tanesi Erdemli’ye bağlı Tömük, Arpaçbahşiş kanalizasyon atıksu arıtma ve derin deniz deşarjı projeleri ile ilgili alt hibe anlaşmaları için imza yetkileri almıştık. Fransız Kalkınma Ajansı ile bu yetkilerimizi paylaştık. Alt hibe protokolünü bekliyoruz. Eminim çok süratli bir şekilde bu prosedürleri de tamamlayacağız” şeklinde konuştu.
Başkan Seçer’den yayladaki vatandaşlara su kullanımı konusunda çağrı
Hafta sonları özellikle yayla bölgelerindeki vatandaşlardan, su kesintisi ile ilgili şikayetlerin geldiğini belirten Başkan Seçer, “Aslında şikayet gelen bölgelerde yaptığımız içme suyu şebekeleri projeleri, tamamen oradaki nüfus yoğunluğu talepleri doğrultusunda ve teknik olarak doğru projeler. Ancak yaylalık bölgeler; bayram günleri, tatil günleri, hafta sonları beklenenin çok üstünde misafir ağırladığı zaman sorunlar oluyor. Biz vatandaşlarımızdan şunu bekliyoruz; hafta sonları en azından bahçe sulamasına ara versinler. Zaten yasal olarak MESKİ’nin vatandaşımıza sağladığı içme suyunu bahçe sulanması için kullanma hakları yok, yasal olarak bu mümkün değil” dedi.
Başkan Seçer, sahil bölgelerindeki çevre kirliliğine dair konuştu
Başkan Seçer; sahil bölgelerinde, plajlarda yaşanan temizlik sorunu ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Seçer, bu konunun da tıpkı yol şikayet ve taleplerinde olduğu gibi ilçe belediyeleri ile Büyükşehir Belediyesi’ni ve diğer kurumları karşı karşıya getirdiğini dile getirerek, “Bizim TEKSİN çağrı merkezimize bu şikayetler geliyor. Burası sahil kenti ve 320 kilometre sahili olan bir kent. Burada deniz denetimine yetkilendirilmiş kurumlar var. Bir tanesi belli koordinatlar içinde Büyükşehir Belediyesi, diğeri Sahil Güvenlik ve genel anlamda da İl Çevre Müdürlüğü. Biz, kendi alanımız içerisinde çok sıkı denetim yapıyoruz ve çok yüksek de cezalar kesildiğini biliyorsunuz. Zaman zaman bunlar basına da yansıyor. Tabiri caizse hiç affetmiyoruz” dedi. Mersin’in kıyı şeridinde deniz kirliliğinin, olması gereken düzeyin çok üstünde olduğuna dikkat çeken Başkan Seçer, şunları söyledi: “Denizde gördüğünüz bütün deniz taşıtları bu kirliliğe neden olabiliyor, bu birincisi. İkincisi; dereler vasıtasıyla karalardan evsel atıkların dere yoluyla denize ulaşmasından kaynaklı bir deniz kirliliği oluyor. Peki derelerin denetimi kime ait, yetki kime ait? Kurum belli, DSİ’nin. Dereler kirleniyorsa, bunun temizleme görevi kime ait? Çevre temizlik vergisi alan ilçe belediyelerine ait. Vergiyi MESKİ topluyor, ama ilçe belediyesinin hesabına yatırıyor. Şimdi görüyorum ki bu kirlilikleri kurumlar, maalesef görevini yapmak yerine birbirinin üzerine atma yönüne gidiyor. Bu da korkunç bir çevre kirliliği yaratıyor. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak ilçe belediyesi ile ya da DSİ ile iş birliğine hazırız. Bu atıkların denize ulaşmaması gerekiyor. Denize ulaştığı noktada bunların temizlenmesi de büyük bir sorun haline geliyor. Bu konuda dikkatinizi çekmek istiyorum” diye konuştu.
“Sahiller halkın malı”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer sahillerin temizliği ve çöplerin alınması hakkında yaptığı değerlendirmede de şunlara değindi:
“Sahiller halkın malı. Peki, buranın sorumlulukları nerede? Mersin genelinde 48 plaj belirlemiş Çevre Bakanlığı. Demiş ki; 39 tanesinin temizliği ve çöplerinin alınması ilçe belediyelerinin, 9 tanesinin temizliği ise Deniz Kızı Şirketi tarafından düzenli olarak yapılacaktır. Bizim kira ödeyip, plaj olarak Deniz Kızı Şirketi marifetiyle vatandaşın hizmetine sunduğumuz bölgeleri temizleme görevi Deniz Kızı Şirketi’ne ait. Ama diğer kalan 39 halk plajının temizleme görevi ilçe belediyelerinde. Herhalde bu yaptığımız değerlendirmeler bugün gelinen deniz kirliliği, kıyı kirliliği konusunun ne derece önemli olduğunu ve nerelerden kaynaklandığını açıklayan önemli açıklamalar olmuştur.”
“Belgesi olmadan kurumların ya da işletmelerin müzik yapması hem bizim denetimimizi güçleştiriyor, hem de vatandaşların şikâyetlerinin artmasına neden oluyor”
Vatandaşlardan Teksin’e ve Alo 185’e, Anamur ve Erdemli’deki işletmelerden gelen gürültü konusundaki şikâyetleri de Meclis toplantısında dile getiren Başkan Seçer, “Anamur ve Erdemli sahil bölgelerinden yoğun şikâyetler alıyoruz. Bu belediyelerin sınırları içerisinde canlı müzik izni belgeleri olmadan faaliyet gösteren işletmelerle ilgili bize şikayet geliyor. Oysa ki bu işletmeleri ilçe belediyeleri zorlayıp, izin belgelerini almalarını sağlamaları gerekiyor. İlçe belediyelerimizin buralara yasal işlem yapmaları gerekmektedir. Gerekirse vatandaşlarımızın huzuru için kapatma işlemleri uygulanmalıdır” dedi.
“Hem farkındayız olayın hem de çözüm için çok gayret sarf ediyoruz”
Arıtma konusundaki çalışmalara dair yapılan konuşmaları değerlendiren Başkan Seçer, “Arıtma konusunu daha önce zaten gündeme getirdik. Ama zorluğumuz tamamen finansmanla ilgili. Şu an bizim en büyük sorun alanımız Limonlu. Orada kanalizasyonu İller Bankası yapmış, ama sistem çökmüş. Şimdi onu ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Geriden gelen bir sorun. Bizle hiçbir alakası yok. Silifke, finans sorunu. Atakent, Arkum, Atayurt o bölgeler tamamen finansmanla ilgili konular. Yine Yeşilovacık. Bakın biz orada finansman beklentisi olmadan ihaleye çıktık. 5 Ağustos'ta en son iki kez ihaleye çıkmışız. İhaleye giren olmadı. Şimdi bu fiyat dalgalanmaları, döviz kurları, insanların önünü görememe meselesi ve endişesi bizi sıkıntıya sokuyor. Finansman bulmakta zorlanıyorsun; varsın diyorsun öz kaynaklarla yaparız bir şeyler, bu sefer de yüklenici bulamıyoruz. Bunlar büyük paralar. Ama emin olabilirsiniz ki olayın hem farkındayız, hem de çözüm için çok gayret sarf ediyoruz” dedi.