Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri saatlik bayan

ctwpaa.org

Adana escort grup Alanya escort grup Anadolu yakası escort grup Ankara escort grup Antalya escort grup Ataköy escort grup Avcılar escort grup Avrupa yakası escort grup Bahçelievler escort grup Bahçeşehir escort grup Bakırköy escort grup Başiktaş escort grup Beylikdüzü escort grup Bodrum escort grup Bursa escort grup Denizli escort grup Diyarbakır escort grup Esenyurt escort grup Eskişehir escort grup Etiler escort grup Fatih escort grup Gazinatep escort grup Halkalı escort grup İstanbul escort grup İzmir escort grup İzmit escort grup Kadıköy escort grup Kayseri escort grup Kocaeli escort grup Konya escort grup Kurtköy escort grup Kuşadası escort grup Malatya escort grup Maltepe escort grup Mecidiyeköy escort grup Mersin escort grup Nişantaşı escort grup Pendik escort grup Muratpaşa escort grup Şirinevler escort grup Şişli escort grup Taksim escort grup, Ümraniye escort grup

Kızıltan,"İstihdama Verilen Teşvik Sosyal Huzura Verilmiştir"

Gündem 26.10.2020 - 14:37, Güncelleme: 17.09.2022 - 09:25 2352+ kez okundu.
 

Kızıltan,"İstihdama Verilen Teşvik Sosyal Huzura Verilmiştir"

Tüm paydaşların ortak aklıyla daha uzun vadeli bir ekonomik planlama yapılmalı
Mersin Ticaret ve Sanayi Odaı Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan; "Pandemi süreci iş dünyasını şu ana kadar görmediği belirsiz, sıkıntılı bir sürece soktu. Bu problemden küçük, orta veya büyük olsun olumsuz anlamda etkilenmeyen firma ve sektör yok. Özellikle küçük esnaf- ki sayıları bakımından 2 milyonun üzerinde olduğunu düşünecek olursanız olayın ekonomik ciddiyeti daha da ortaya çıkmaktadır-  bu sorunlardan en çok etkilenen kesimdir. Öte yandan ülke ekonomisinin omurgasının; yani, neredeyse 95’inin küçük ve orta ölçekli firmalar olduğunu ve bunların sayısının da girişimci bazında 1 milyon 300 bin olduğu göz önünde tutulduğunda toplamda kayıtlı Türkiye çapında 3 milyon 300 bin girişimci, şirket ve esnaf olduğunu görüyoruz. Geçindirdikleri ailelerle ortalama 10 milyon kişiden, yanlarında çalıştırdıkları istihdamın neredeyse en az 25 milyon kişi olduğunu görüyoruz- ( 4 milyon kamu çalışanı hariç). Yani, istihdam edilen, çalışan Türkiye nüfusunun neredeyse 80’den fazlasını işte bu ekonomik sorunlarla boğuşan girişimciler, firmalar, esnaf yani devlete yük olmayan, vergisini vererek aksine devletin yükünü sırtlayan özel sektör sağlıyor. Şimdi bu noktadan bakıldığında iş dünyasına verilen her desteğin ne anlama geldiği sanırım daha da net ortaya çıkmaktadır. Peki, somut söylenmesi gereken nedir? Öncelikle Türk ekonomisinin dolaylı vergi denen şeyden kurtulması gerekir. Üretime net destek verilmesi gerekir. Milli ve yerli üretime destek verilmesi gerekir. Vergilerin daha adil ve gerçekçi olması gerekir. İstihdama net teşvik verilmesi gerekir. İşte önümüzde bir varlık barışı benzeri bir uygulama daha bekleniyor. Yapılması gereken nedir, iş dünyasının beklediği nedir? Yapılandırmalar daha uzun vadeli olmalı, önümüzü göremiyoruz Varlık barışının normal şartlarda sürekli ortaya atılmasını hiçbir zaman çok doğru bulmadık. Önemli olan vergi, SGK gibi giderlerin makul ve adil bir rakamda olmasını, vergilerin gerçek olmasını ve dolaylı vergilerle iş dünyasının ezilmemesini savunduk. Böyle olursa sürekli varlık barışı gibi şeylere gerek kalmazdı. Ancak, bugün tüm süreçlerin ve klasik ekonomik krizlerin çok ama çok ötesinde büyük bir sorun yaşıyoruz. Hala devam eden ve en az birkaç yıl daha devam edecek gibi görünen bu sorun ekonomimize ciddi hasarlar verdi. Devletimiz bu süreçte anlamlı destekler verdiyse de, pandeminin devam etmesi hala işi yerlerinin para kazanamamasına neden oluyor. Ama ödemeler, masraflar durmuyor. Bu süreçte gerek kapsamlı ve adil bir af ve faizsiz daha uzun vadeli bir yapılandırma iş dünyasını tamamen kurtarmasa da bu yıl için nefes aldıracaktır. Unutmayalım, iş dünyası ayakta durursa Türkiye ayakta durur. Toplanan vergilerin neredeyse yarısını ödeyen bir camiadan, toplam istihdamın 80’den fazlasını sağlayan bir camiadan bahsediyoruz. Üretimiyle iş ve aş veren, ihracatıyla cari açığı kapatan, vergisi ile tüm Türkiye’nin zenginliği ve sosyal huzuru olan bir camiadan bahsediyoruz. Bu zor zamanda iş dünyasına bu destekler verilmeyecekse kime verilecek? Bu gün verilmeyecekse ne zaman verilecek? Dünyada savaşların ticaret üzerinden, markalar ve firmalar üzerinden, ihracat rakamlarıyla yapıldığı bir çağda kapanan her firma, zarar eden her sektör Türkiye’nin ulusal güvenlik sorunu gibi görülmelidir. Kapanan her firma, her sektör bu küresel ekonomik savaşta kaybedilen bir cephedir. İşte bu ticaret savaşlarına en net örneklerden biri son günlerde Suudi Arabistan ve bazı Körfez Ülkelerinin Türk mallarına uygulayacaklarını söyledikleri boykot. Mersin özelinde çevre hinterlandımızdaki birçok üretim kentini olağan üstü etkileyecek bir karar. Elbette bunun lojistik anlamda olumsuzluğunu biz de göreceğiz. Suudi Arabistan Ticaret Odası’nın Türk ürünlerinin ülkeye girişini engellemeye yönelik adımları her ne kadar ekonomik savaşların bir parçası gibi görünse de serbest ve adil ticaretin bu şekilde siyasi hilelerle engellenmesi, gelecekte benzer durumlar yaşayacağımıza bir işarettir. Bu da, yeni pazarlarda daha agresif olma gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ticaret siyaset üstü bir konudur. Türk iş dünyası olarak rekabete dayanan bir ticari savaştan korkmayız. Kim daha güzel ve kaliteli üretiyorsa o kazansın. Ama böyle siyasi hilelerle iki ülke arasındaki ticarete engel olma çabasının hiç kimseye, Suudi Arabistan’a da kazandıracağı bir şey yoktur. Ama biz iş dünyasının insanları duygularımızla değil, aklımızla hareket ederiz. Diyalogun kesilmemesinin sorunları çözeceğine inanıyoruz. İstihdama verilen teşvik sosyal huzura verilmiştir Öte yandan istihdam teşvikleri arzu edilen noktada olmasa da yerindedir ve zaman geçirmeden uygulanmalıdır. İstihdama verilen her teşvik ülkenin sosyal huzuruna verilmiş demektir. İşe geri alınan çalışan için işverene teşvik verilecek teşvik pandemi sürecinde işsiz kalanlar için de önemli bir destektir. Kısa çalışma ödeneğinin süresi Temmuz 2021’e kadar uzatılabilecek olması da olumludur. Kurumlar vergisinde yapılması planlanan indirimleri de yerinde buluyoruz. Bu kriz diğerlerine benzemiyor, iş dünyası gerçekten büyük zarar gördü. Firmalarımız bu süreci bir dayanışma süreci olarak gördü, çalışanlarını işten çıkartmadılar. Birikimlerini bu süreçte harcadılar. Ama yedek akçeler tükendi. Bu desteklerin hepsi yerinde ama ülke olarak çok daha kapsamlı, palyatif olmayan, daha köklü ve uzun vadeli bir ekonomik paketi hep birlikte planlamak zorundayız. Üretimde, ihracatta, yerli ve milli üretimde, ithal ikamesinde, yurt dışı pazar bulma konusunda, dijital ekonomide, kısaca ekonomide katma değer yaratacak hangi konu varsa daha daha agresif olmak, daha korumacı olmak zorundayız. Girişimcilerimizi, firmalarımızı, sektörlerimizi, milli ve yerli ürün ve üretimimizi korumalıyız, destek olmalıyız. Aksi takdirde küresel pazarlarda rekabetçiliğimiz kalmaz. Sadece iş gücü avantajı maliyeti ile rekabetçi olmak zor. Dünyanın ilk 10 ekonomisine girme hedefinde olan Türkiye sadece ucuz iş gücü ile bunu yapamaz"
Tüm paydaşların ortak aklıyla daha uzun vadeli bir ekonomik planlama yapılmalı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odaı Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan; "Pandemi süreci iş dünyasını şu ana kadar görmediği belirsiz, sıkıntılı bir sürece soktu. Bu problemden küçük, orta veya büyük olsun olumsuz anlamda etkilenmeyen firma ve sektör yok. Özellikle küçük esnaf- ki sayıları bakımından 2 milyonun üzerinde olduğunu düşünecek olursanız olayın ekonomik ciddiyeti daha da ortaya çıkmaktadır-  bu sorunlardan en çok etkilenen kesimdir. Öte yandan ülke ekonomisinin omurgasının; yani, neredeyse 95’inin küçük ve orta ölçekli firmalar olduğunu ve bunların sayısının da girişimci bazında 1 milyon 300 bin olduğu göz önünde tutulduğunda toplamda kayıtlı Türkiye çapında 3 milyon 300 bin girişimci, şirket ve esnaf olduğunu görüyoruz. Geçindirdikleri ailelerle ortalama 10 milyon kişiden, yanlarında çalıştırdıkları istihdamın neredeyse en az 25 milyon kişi olduğunu görüyoruz- ( 4 milyon kamu çalışanı hariç). Yani, istihdam edilen, çalışan Türkiye nüfusunun neredeyse 80’den fazlasını işte bu ekonomik sorunlarla boğuşan girişimciler, firmalar, esnaf yani devlete yük olmayan, vergisini vererek aksine devletin yükünü sırtlayan özel sektör sağlıyor. Şimdi bu noktadan bakıldığında iş dünyasına verilen her desteğin ne anlama geldiği sanırım daha da net ortaya çıkmaktadır. Peki, somut söylenmesi gereken nedir? Öncelikle Türk ekonomisinin dolaylı vergi denen şeyden kurtulması gerekir. Üretime net destek verilmesi gerekir. Milli ve yerli üretime destek verilmesi gerekir. Vergilerin daha adil ve gerçekçi olması gerekir. İstihdama net teşvik verilmesi gerekir. İşte önümüzde bir varlık barışı benzeri bir uygulama daha bekleniyor. Yapılması gereken nedir, iş dünyasının beklediği nedir?

Yapılandırmalar daha uzun vadeli olmalı, önümüzü göremiyoruz
Varlık barışının normal şartlarda sürekli ortaya atılmasını hiçbir zaman çok doğru bulmadık. Önemli olan vergi, SGK gibi giderlerin makul ve adil bir rakamda olmasını, vergilerin gerçek olmasını ve dolaylı vergilerle iş dünyasının ezilmemesini savunduk. Böyle olursa sürekli varlık barışı gibi şeylere gerek kalmazdı. Ancak, bugün tüm süreçlerin ve klasik ekonomik krizlerin çok ama çok ötesinde büyük bir sorun yaşıyoruz. Hala devam eden ve en az birkaç yıl daha devam edecek gibi görünen bu sorun ekonomimize ciddi hasarlar verdi. Devletimiz bu süreçte anlamlı destekler verdiyse de, pandeminin devam etmesi hala işi yerlerinin para kazanamamasına neden oluyor. Ama ödemeler, masraflar durmuyor. Bu süreçte gerek kapsamlı ve adil bir af ve faizsiz daha uzun vadeli bir yapılandırma iş dünyasını tamamen kurtarmasa da bu yıl için nefes aldıracaktır. Unutmayalım, iş dünyası ayakta durursa Türkiye ayakta durur. Toplanan vergilerin neredeyse yarısını ödeyen bir camiadan, toplam istihdamın 80’den fazlasını sağlayan bir camiadan bahsediyoruz. Üretimiyle iş ve aş veren, ihracatıyla cari açığı kapatan, vergisi ile tüm Türkiye’nin zenginliği ve sosyal huzuru olan bir camiadan bahsediyoruz. Bu zor zamanda iş dünyasına bu destekler verilmeyecekse kime verilecek? Bu gün verilmeyecekse ne zaman verilecek? Dünyada savaşların ticaret üzerinden, markalar ve firmalar üzerinden, ihracat rakamlarıyla yapıldığı bir çağda kapanan her firma, zarar eden her sektör Türkiye’nin ulusal güvenlik sorunu gibi görülmelidir. Kapanan her firma, her sektör bu küresel ekonomik savaşta kaybedilen bir cephedir.
İşte bu ticaret savaşlarına en net örneklerden biri son günlerde Suudi Arabistan ve bazı Körfez Ülkelerinin Türk mallarına uygulayacaklarını söyledikleri boykot. Mersin özelinde çevre hinterlandımızdaki birçok üretim kentini olağan üstü etkileyecek bir karar. Elbette bunun lojistik anlamda olumsuzluğunu biz de göreceğiz. Suudi Arabistan Ticaret Odası’nın Türk ürünlerinin ülkeye girişini engellemeye yönelik adımları her ne kadar ekonomik savaşların bir parçası gibi görünse de serbest ve adil ticaretin bu şekilde siyasi hilelerle engellenmesi, gelecekte benzer durumlar yaşayacağımıza bir işarettir. Bu da, yeni pazarlarda daha agresif olma gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ticaret siyaset üstü bir konudur. Türk iş dünyası olarak rekabete dayanan bir ticari savaştan korkmayız. Kim daha güzel ve kaliteli üretiyorsa o kazansın. Ama böyle siyasi hilelerle iki ülke arasındaki ticarete engel olma çabasının hiç kimseye, Suudi Arabistan’a da kazandıracağı bir şey yoktur. Ama biz iş dünyasının insanları duygularımızla değil, aklımızla hareket ederiz. Diyalogun kesilmemesinin sorunları çözeceğine inanıyoruz.

İstihdama verilen teşvik sosyal huzura verilmiştir
Öte yandan istihdam teşvikleri arzu edilen noktada olmasa da yerindedir ve zaman geçirmeden uygulanmalıdır. İstihdama verilen her teşvik ülkenin sosyal huzuruna verilmiş demektir. İşe geri alınan çalışan için işverene teşvik verilecek teşvik pandemi sürecinde işsiz kalanlar için de önemli bir destektir. Kısa çalışma ödeneğinin süresi Temmuz 2021’e kadar uzatılabilecek olması da olumludur. Kurumlar vergisinde yapılması planlanan indirimleri de yerinde buluyoruz. Bu kriz diğerlerine benzemiyor, iş dünyası gerçekten büyük zarar gördü. Firmalarımız bu süreci bir dayanışma süreci olarak gördü, çalışanlarını işten çıkartmadılar. Birikimlerini bu süreçte harcadılar. Ama yedek akçeler tükendi. Bu desteklerin hepsi yerinde ama ülke olarak çok daha kapsamlı, palyatif olmayan, daha köklü ve uzun vadeli bir ekonomik paketi hep birlikte planlamak zorundayız. Üretimde, ihracatta, yerli ve milli üretimde, ithal ikamesinde, yurt dışı pazar bulma konusunda, dijital ekonomide, kısaca ekonomide katma değer yaratacak hangi konu varsa daha daha agresif olmak, daha korumacı olmak zorundayız. Girişimcilerimizi, firmalarımızı, sektörlerimizi, milli ve yerli ürün ve üretimimizi korumalıyız, destek olmalıyız. Aksi takdirde küresel pazarlarda rekabetçiliğimiz kalmaz. Sadece iş gücü avantajı maliyeti ile rekabetçi olmak zor. Dünyanın ilk 10 ekonomisine girme hedefinde olan Türkiye sadece ucuz iş gücü ile bunu yapamaz"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habermeclisi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana Escort Çukurova Escort Seyhan Escort Ankara Escort Mamak Escort Etimesgut Escort Polatlı Escort Pursaklar Escort Haymana Escort Çankaya Escort Keçiören Escort Sincan Escort Antalya Escort Kumluca Escort Konyaaltı Escort Manavgat Escort Muratpaşa Escort Kaş Escort Alanya Escort Kemer Escort Bursa Escort Eskişehir Escort Gaziantep Escort Şahinbey Escort Nizip Escort Şehitkamil Escort İstanbul Escort Merter Escort Nişantaşı Escort Şerifali Escort Maltepe Escort Sancaktepe Escort Eyüpsultan Escort Şişli Escort Kayaşehir Escort Büyükçekmece Escort Beşiktaş Escort Mecidiyeköy Escort Zeytinburnu Escort Sarıyer Escort Bayrampaşa Escort Fulya Escort Beyoğlu Escort Başakşehir Escort Tuzla Escort Beylikdüzü Escort Pendik Escort Bağcılar Escort Ümraniye Escort Üsküdar Escort Esenyurt Escort Küçükçekmece Escort Esenler Escort Güngören Escort Kurtköy Escort Bahçelievler Escort Sultanbeyli Escort Ataşehir Escort Kağıthane Escort Fatih Escort Çekmeköy Escort Çatalca Escort Bakırköy Escort Kadıköy Escort Avcılar Escort Beykoz Escort Kartal Escort İzmir Escort Balçova Escort Konak Escort Bayraklı Escort Buca Escort Çiğli Escort Gaziemir Escort Bergama Escort Karşıyaka Escort Urla Escort Bornova Escort Çeşme Escort Kayseri Escort Kocaeli Escort Gebze Escort İzmit Escort Malatya Escort Manisa Escort Mersin Escort Yenişehir Escort Mezitli Escort Erdemli Escort Silifke Escort Akdeniz Escort Anamur Escort Muğla Escort Bodrum Escort Milas Escort Dalaman Escort Marmaris Escort Fethiye Escort Datça Escort Samsun Escort Atakum Escort İlkadım Escort Adıyaman Escort Afyonkarahisar Escort Ağrı Escort Aksaray Escort Amasya Escort Ardahan Escort Artvin Escort Aydın Escort Balıkesir Escort Bartın Escort Batman Escort Bayburt Escort Bilecik Escort Bingöl Escort Bitlis Escort Bolu Escort Burdur Escort Çanakkale Escort Çankırı Escort Çorum Escort Denizli Escort Diyarbakır Escort Düzce Escort Edirne Escort Elazığ Escort Erzincan Escort Erzurum Escort Giresun Escort Gümüşhane Escort Hakkari Escort Hatay Escort Iğdır Escort Isparta Escort Kahramanmaraş Escort Karabük Escort Karaman Escort Kars Escort Kastamonu Escort Kırıkkale Escort Kırklareli Escort Kırşehir Escort Kilis Escort Konya Escort Kütahya Escort Mardin Escort Muş Escort Nevşehir Escort Niğde Escort Ordu Escort Osmaniye Escort Rize Escort Sakarya Escort Siirt Escort Sinop Escort Sivas Escort Şanlıurfa Escort Şırnak Escort Tekirdağ Escort Tokat Escort Trabzon Escort Tunceli Escort Uşak Escort Van Escort Yalova Escort Yozgat Escort Zonguldak Escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.